1. sabretmek, sabırlı olmak, sabırla karşılamak/tahammül etmek, mazur görmek.
    You must bear with his
    bad temper, he has recently been ill: Huysuzluğunu mazur görmelisin, hastalıktan yeni iyileşti.
ağırbaşlılıkla tahammül etmek Fiil
birine tahammül etmek Fiil
dayanmak Fiil
biri birşey yaparken beklemek Fiil
birini beklemek Fiil
birşeyi yapmayı sürdürmek Fiil
birşeye dayanmak Fiil
birşeye karşı sabırlı olmak Fiil
birşeyi sürdürmek Fiil
birşeye devam etmek Fiil
birşeye sabır göstermek Fiil
(gemi) karaya doğru gitmek Fiil
karaya doğru yol almak Fiil
çok huysuz, aksi, öfkeli, herkesi haşlayan, yanına yaklaşılmayan.
Don't talk to Bill this morning,
he's like a bear with sore head.
karşılaştırılabilmek Fiil
mukayese kabul etmemek Fiil
zor durumlarda saygınlığını yitirmemek Fiil
haline vakur bir şekilde katlanmak Fiil